Güçlü olmak dengeyle ilgili

 
Güçlü olmak dengeyle ilgili Güçlü olmak dengeyle ilgili

Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. . Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Şimdi sekiz yaşında oldular. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Eskiden sosyal medya mı vardı. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. - Songül çok güçlü bir kadın. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. ",. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. (Gülüyor. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. . Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem.

Güçlü olmak dengeyle ilgili

Son dönemde gördüğüm en komik yorum şuydu: “Yeter artık lütfen Ayça Bingöl’e fakir rolleri oynatmayın. Binlerce insanın motivasyonu, ilham kaynağı olmak benim için tarifsiz mutluluk ve doyum kaynağı. Ayça Bingöl bugünlerde “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak pazar akşamları televizyon ekranlarında karşımıza çıkıyor. Çoğu oyuncu birkaç sene ara verebilirdi ama siz tercih etmediniz. Biraz daha rahatladım; çünkü büyüdüler; okulları, kendi sosyal yaşantıları var. - Songül çok güçlü bir kadın. Peki onları yaşamda güçlü olmaları için nasıl yetiştiriyorsunuz?Ben ve kızlar, Amazonlar gibi savaştık o süreçlerde. Eskiden sosyal medya mı vardı. Siz kendisiyle benzerlikler gördünüz mü?Evet kendimi bazı konularda güçlü buluyorum ama hayat bazen sizi mecbur bırakır ya güçlü olmaya o zamanlar pek hoşuma gitmiyor açıkçası. Yaptıkça yapabilme gücünüz ve kendinize olan inancınız artıyor. Aslında size, güçlü bir karakter olmasıyla benzediğini düşünüyorum. Büyümelerinin her anına eşlik etmek istiyorum. Songül, Hayriye, Medine üçlüsünü bağırlarına bastılar. Hem izleyiciye yaşattığı duygular, verdiği mesajlar hem de kişisel yaşam öyküsüyle “Güçlü kadın” tanımlamasının altını sonuna kadar dolduran Bingöl ile ekrandan yaşama doğru keyifli bir sohbet yaptık. Devam etme gücümün büyük bir kısmını seyirciden alıyorum. Ancak biz burada esas aşağıdakilerin hayat mücadelelerini, dertlerini, maceralarını, aşklarını ve yukarıdakilerle iç içe geçmiş ilişkilerini izliyoruz. Yıllar içinde yaşamın içinden o kadar çok kadınla sohbet etme şansım oldu ki bu konuyla ilgili. 90’LAR TABİİ Kİ- Hem 90lı yıllarda hem 2000lerin başında hem de günümüz yapımlarında rol almış biri olarak içerik, konu ve samimiyet açısından bir kıyaslama yapacak olursanız hangi dönemi öne çıkarırsınız?90ları ön plana çıkarırım çünkü 90ların sonu 2000lerin başı, içerik ve dizilerin süreleri açısından daha gerçek ve samimiydi. Tiyatroya ara vermedim, saat olarak daha rahat. Zaten bildiğim tek şey oyunculuk, başka ne yapabilirim ki? Emekliliği de yok oyunculuğun, sağlığım yerinde olduğu sürece sevdiğim işlerin içinde olacağım inşallah. Anne olduktan sonra hangi işi yaparsanız yapın öncelikleriniz değişiyor. ",. ",Rol verdiği karakterler, yer aldığı öykülerle kadınlara esin olan Ayça Bingöl şimdi “Kirli Sepeti”nin Songül’ü olarak ekranlarda. Aşağıda konumlananların gözünden yukarıdakileri görüyoruz. Artık yeterrrr!!!”BİLDİĞİM TEK ŞEY OYUNCULUK- Oyunculuk mesleğinde kendini ispat etmek ve yer edinmek mutlaka zorlu süreçler. Bu da mesleğinizle olan bağınızla ilgili çok şey anlatıyor. - Zorlu bir doğum süreci yaşamıştınız ama sonrasında hızlıca sahnelere ve ekranlara döndünüz. EN GÜLDÜREN YORUM- Sosyal medyada hakkınızda yazılanları ne kadar okuyorsunuz? Hakkınızda yazılan en ilginç veya sizi en çok güldüren yorum nedir?Çok okumam, öyle bir alışkanlığım yok. . Yaşadığımız ülkede her şey o kadar zor ki bazı şeylerin de kolay hallolmasını istiyorsunuz. Yaşamda esnek ve dayanıklı olabilmelerini önemsiyorum daha çok. (Gülüyor. Bu, onun hafızalara kazınan sayısız rolünden yalnızca biri. . Bir anlamda hayattaki figüranların başrol olduğu bir dizi. Siz ne zaman Ben bu mesleği yapabiliyorum galiba dediniz kendinize?İstikrarla uzun maratonlar koşmayı başarabildiğimden sanırım. Senaryo, oyuncu seçimleri ve yönetmen isimlerine de bakarsanız çok efsane kadrolarla efsane işler çıkarıldığını görebilirsiniz. Daha az iş, daha çok aile ve çocuklar. Bugüne kadar çoğu senaryoda yukardakilerin hikâyesi ana aks olarak akarken aşağıdakileri yan hikâye unsuru olarak izledik. - Kirli Sepeti ülkemizdeki dizi formatını tamamen tersyüz eden bir senaryoya sahip. Gelen teklifler için de benim yeni anne olarak çalışma şartlarım belliydi. Bu açıdan doğuştan güçlü ve dirençli olduklarını söyleyebiliriz sanırım. Ancak yapılan işlerin içeriklerinin de niteliklerinin de seviyesi oldukça yukarıdaydı. Şimdi sekiz yaşında oldular. Güçlü olmak bu unsurları dengede tutarak daha mümkün geliyor bana. Bir şekilde hallettik, kolay olduğunu söyleyemem. Galiba Songül gibi inatçıyım, en çok bu yönümüz benziyor. Bu bağlamda anlaşabildiğim yapımcılarla ve sevdiğim senaryolarda çalıştım. Tabii ki bunda özel kanal sayısıyla birlikte projelerin sayısının az olmasının da etkisi vardı. Ruhsal ve fiziksel olarak sağlıklı bireyler olarak devam etmelerine çok yardımcı olacaktır. ) Etiketlendiklerim önüme düşüyor, okuyorum gördüklerimi. Senaryoda en çok ilgimi çeken de bu konumlandırmalar oldu. Bir yandan çalışıp bir yandan annelik yapmak zor. Rolünüzü oynarken bu da ayrı bir motivasyon kaynağı oluyor mu?Televizyon kariyerimde oynadığım karakterler tek başına var olmaya çalışan kadınları anlatmaya çalışmakla çok özdeşleşti. Bazen çocukları da oyuna, kulise, turneye götürdüm. Seyircinin bundan çok hoşlandığını düşünüyorum. Toplumun her kesiminden insanın bağ kurup özdeşleşebileceği dünyalar yaratıldı. - Songülün öyküsü yaşamda tek başına var olan, olmaya çalışan kadınlar için de çok önemli. ‘AMAZONLAR GİBİ SAVAŞTIK’- İkizleriniz Aylin ve Leyla yaşam mücadelesinin daha başında zorlu evreleri atlatmayı başarmış bireyler. Aslında koşullar belirledi o dönem işlerin gidişatını. Koşullara uyum sağlama becerisi yani “rezilyans”.